14 Mayıs 2012

MYANMAR, Bölüm 1

Pekin-Kunming 

Hazırlıklar, Ön Bilgiler

Birazdan evden çıkacağım. Sırt çantam, kamera çantam, omuz çantam ve ben. Aslında geç bile kaldım. Geçtiğimiz ocak ayının sonundaki uzun tatilde yani Çin yeni yılında Thomas'la birlikte gidecektik bu geziye. Planlar benim geçirdiğim ağır bir soğuk algınlığı yüzünden değişti. Thomas yalnız gitmek zorunda kaldı. Benim gidişim ise Mart'ın başını buldu. 

Hazır yalnız gidiyorken neden gezi süresini uzatmayayım diye düşünüp on güne çıkardım kalışımı.

Ağır mı ağır sırt çantamı alıp çıktım. Taksi bulana kadar geçen sürede sırtımda taşıdığım, Silk Market'tan yarım saatlik bir pazarlıkla 400 RMB'ye alınan bu güzel çantayı sadece bu kısa mesafe ve sürede sırtımda taşıyacağımı önceden bilemezdim tabi. On günün sonunda evin kapısında girene kadar ya bir taksinin bagajında, ya bir otobüsün üstünde ya da bir at arabasının arkasında taşınıp durdu garibim.

Pekin'de taksi bulmak iyice zorlaşmaya başladı. Sayıları yetersiz, şoförler dil bariyeri yüzünden anlaşamayacaklarına emin oldukları (?) yabancıları araçlarına almayı tercih etmiyorlar. Uzun bir süre yürüdükten sonra zar zor bulabildim taksiyi. Yalnız ve tatil amaçlı başka bir ülkeye yaptığım ilk gezi olduğundan mıdır nedir, erken çıkmışım evden. T2 terminaline uçuştan iki saat önce vardım. Daha kontuar bile açılmamış.

Uçak bir saat rötarlı kalkınca bekleme sürem de uzadı. Yanıma baijiu şişesini fondip yapıp bitirdiğini tahmin ettiğim birisi de binince uçak yolculuğu tadından yenmez oldu. İlk fırsatta uyumaya çalışmalı ve horlayarak intikamımı almalıyım.

Uyuyamayınca Tolkien'in -Hurin'in Çocukları-'na başladım. Yolculuk boyunca okuyacağım 5 kitaptan ilkiydi bu. Tabi Myanmar'da geçirdiğim zaman içinde en büyük desteğim Lonely Planet-Myanmar sayılmazsa.

Herşey umduğum gibi giderse ilk 2 günü başkent Yangon'da , sonra 2 günü tapınaklar bölgesi Bagan'da, Inle Lake bölgesinde 2 günü, daha karar veremediğim bir sahil kasabasında 1-2 günü geçireceğim. Esnek bir program yapmaya çalıştım. Bunda Thomas'ın benim katılamadığım gezisindeki deneyimlerinin de büyük payı var. Örneğin gezinin Mandalay-Eski Başkent ayağını onun anlattıkları ışığında iptal edip, deniz kenarında kalmayı seçtim.

Lonely Planet ve benzeri gezi kitapları, gezi siteleri ısrarla şu tavsiyelerde bulunuyorlar Myanmar için.

1-  Grupla gezmek yerine tek başınıza takılın. Böylece cuntanın yarım yüzyıla yakın bir zamandır başında olduğu hükümete ait turizm organizasyonlarına, otellere, restoranlara para kazandırmamış olursunuz.
2-  Gezinizde olabildiğince bu hükümete bağlı yerlerden uzak durun. Hangi işletmelerin hükümete bağlı olduğunu Myanmar'la ilgili sitelerde bulabiliyorsunuz.
3-  Yerel halkla politika konuşmayın. Hem onları hem de kendinizi zor duruma sokmuş olursunuz. Ancak mutlaka sohbet edin. Ne kadar yumuşak başlı insanlar olduklarını ve dışa açık, meraklı insanlarla karşı karşıya olduğunuz kısa sürede anlayacaksınız.
4-  Yanınızda Amerikan doları bulundurun. Ama sıradan dolarlar değil, matbaadan yeni çıkmış gibi gıcır gıcır, tertemiz, kırışıksız, lekesiz dolarlar. Yoksa hiçbir yerde paranızı bozduramazsınız, kabul etmezler. Bu dolarları bir şekilde temin ettiyseniz, sakın cüzdanınızda taşımayın. Bir kitabın arasında muhafaza edin. Hostellerde para bozdurabilirsiniz. Havaalanındaki ofislerden veya Bonyoke Market'taki tezgahlardaki adamlardan uzak durun. Eksik ve sahte para vakaları yaşanabilir.
5-  Yaptığınız plan tren yolculuklarını içeriyorsa yanınıza bir yastık almayı unutmayın. Tren koltukları çok rahat değil. (Ben bütün yolculuğum boyunca trene hiç binmedim, ama Thomas'ın verdiği yastık benimle Inle Lake'e kadar geldi ve oradaki Aquarius Inn isimli sevimli ve temiz pansiyonda unutuldu). El feneri, sivrisinek kovucu da taşınması tecrübeyle sabit olmazsa olmazlar.
6- Myanmar demek Aung San Suu Kyi demek. Ben döndükten kısa bir süre sonra 45 sandalye için yapılan parlamento seçimlerinde 44 sandalyeyi Suu Kyi'nin NLD'si kazandı.


Hiç yorum yok: