28 Haziran 2005

Seyirci görülmeye değerdi. Posted by Hello
Haklı sevinç... Posted by Hello
Brezilya beraberlik arıyor. Posted by Hello
İşte iki takım sahada... Posted by Hello
Birazdan maç başlayacak. Posted by Hello

Viva Argentina

Hani bizim sözüne her daim güvenilir spor basınımız der ya, "70 milyonun gözü bu maçta" diye. Arjantin'de gerçekten 36 milyonun gözü Monumental stadyumunda birazdan başlayacak Arjantin-Brezilya maçındaydı. Kadını erkeği, yaşlısı genci herkes bu maçı bekliyordu aylardır. Nasıl beklemesinler ki. Bu maç sadece Güney Amerika'nın değil dünyanın de en iyi takımını ortaya çıkaran bir meydan savaşı.

Aslında iki halk arasındaki ilişkiler gayet sıcaktır. Ancak futbol deyince akan sular durur. Birbirlerinden nefret ederler. FIFA dünya sıralamasının en üstündeki bu iki takım kendi aralarında 88 kez karşılaşmışlar. 33'ünü Arjantinliler, 33'ünü Brezilyalılar kazanmış. 22 maç ta berabere tamamlanmış. Yani bu maçı alan, üstünlüğü ele geçirecek. Hele , haksızca verilmiş 3 penaltıyla, Brezilya'nın son maçı 3-0 kazandığı düşünülürse, bu maçın önemini daha iyi anlarsınız.

Biz de stadyumdaki yerimizi aldık. Çok soğuk ve rüzgarlı bir gece ama tıklım tıklım dolu. Sert başlayana maçta, çok etkisiz oynadı Brezilya. Disiplinli oynayan ve hayatımda gördüğüm en iyi savunmalardan birinin yapan Arjantin 3-1 kazandı maçı.

10 Haziran 2005

PVC Kaynak Makinası'nda şov yaparken... Posted by Hello
Sağdan itibaren Bendeniz, Emre Türkor (KABAN MAKİNA) Emilio Asim (POLITEC SA) ve Selçuk ÇATALBAŞ (EUROPEN) Posted by Hello

09 Haziran 2005

BATIMAT VIVIENDA 2005 FUARI

Arada sırada, buraya gelen işadamları çevirmene ihtiyaç duyuyorlar. Bu sefer 3 kişiydiler. 2 tanesi PVC kapı pencere yapan makinaların üreticisi bir firmadan, üçüncüsü de bir PVC ve Cam firmasından. Bir pazar günü 7 saat rötarlı indiler Buenos Aires'e. Otelde buluştuk, aldım azıcık dolaştırdım, akşam Rodizio'da et yedik. Ertesi gün sabah erkenden fuar hazırlıklarına başladılar. 5 gün de fuarda birlikteydik. Ölümüne yoruldum. Saatlerce iki dil arasında, bazen araya giren İngilizceyi saymazsak tabi, koşturdum durdum. Kiminle Türkçe kiminle İspanyolca konuştuğumu son gün birbirine sık sık karıştırdım. Fuar dışındaki saatler, bayilerle, diğer müşterilerle yapılan iş yemekleri ve toplantıları ile geçti. Sıkıldım desem yalan olur; bir sürü insanla tanıştım, her zamanki gibi organizasyon konusunda beş para etmeyen Arjantinlilerle fuarda kavgalar ettim. Canım çıktı sonunda.

08 Haziran 2005

Lara'mın aşkı, binamızın sıcakkanlı görevlisi, kızımın Gus'u, Gustavo Posted by Hello

BİR AYIN ÖZETİ

Sonunda başladı kızım kreşe. Önce, birkaç hafta, günde bir saat gitti Lara. Ama nasıl istemeden bir bilseniz. Zorla, o da sadece kum parkında oynamak şartıyla. Ölse, girmiyor sınıfa. Neyse, rutine alıştı biraz, asıl amacımız haftada sadece 3 gün göndermek zaten. Kafam karışık. Kıyamıyorum erken kaldırmaya yavrumu, kıyamıyorum daha iki yaşını doldurmadan okul denen cenderenin dişlilerine alıştırmayı kızımı. Ama çok sıkılıyor ne yapalım; başka şansı yok diğer çocuklarla birlikte olmaya. Bütün hayatı ben, annesi ve Cris'le sınırlı o kadar. Sabah 8.45-11.45. 3 saat. Cris, bakmaya devam edecek.

Sonra kaldığı süreyi uzatmaya başladık. Bugün de ilk kez, sabah gitti kreşe. İçim sızladı, sabahın köründe uyandırırken onu, daha gün ışıyalı 1o dakika olmuştu. Her zamanki gibi güleryüzle kalktı kızım. Babasıyla kahvaltı yaptı, üzerini giydi, çantasını sırtına aldı. Yine isteksizce girdi kapıdan içeri.

Bugün babası da yeni bir eğitim dönemine başladım. İki ay sürecek yoğun bir İtalyanca kursu. İspanyolcadan sonra sanırım biraz daha kolay olacak aralarındaki benzerlikten dolayı. Sınıftaki tek yabancı benim. Gerek ana dilleri, gerek italyan kökenleri yüzünden Arjantinliler benden rahat tabi.