15 Ocak 2008

2008'e Merhaba


Kısa kısa anlatmaya başlayayım.

2008, Pekin için son derece önemli bir yıl. Bir dönüm noktası. Önce 2000 Olimpiyatları için aday olmuşlar, olmamış. 2008 Olimpiyatları için mutlu haberi 2001 yılında almışlar. Sonrası malum, hummalı, akıldışı bir çalışma, tam bir delilik.

Düşünün ; Pekin'in nüfusunun %30'unu göçmen işçiler oluşturuyor. Yani 4-5 milyon insan. Şehrin her tarafı devasa inşaatlarla dolu. Benim de inşası devam eden yeni CCTV binasıyla ilgili fotoğrafımı hatırlayın. Ona benzer mimari harikalarla dolu bir kent. 7 sene içinde olağanüstü bir değişim ya da daha doğrusu bir dönüşüm yaşamış. Daha 2000'lerin başında sayılı taşıt varmış caddelerde. Bisikletlilerin arkasında beklerlermiş yeşil ışığın yanmasını. Şimdi çoğunluğu siyah renkte, onlarca marka araba var etrafta. Otomobil alırken siyah, palto alırken kırmızı anlayacağınız. Kırmızı en sevilen renk.

İki haftadan az bir süre önce, biz de nihayet arabalanıp, dondurucu soğuklarda taksi beklemekten, yoğun sarımsak kokulu şoförlerden kurtulunca Pekin'in ağır, kalabalaık ve her an herşeye açık trafiğine girmiş olduk.

Şehrin merkezini Yasak Şehir alalım. Bunu çevreleyen su kanallarına 1. ring diyelim. Bizim oturduğumuz San Li Tun bölgesinin de 2. ve 3. ringlerin arasında ve 3. ringe 200-250 metre olduğunu ekleyelim. Pekin'i çevreleyen ring sayısı şu anda 6. Üç kadarının da planlaması yapılmış. 5 olan metro hattı sayısı olimpiyatlar sayesinde 12'ye ulaşacak. Böylece şehrin barlarıyla ünlü San Li Tun bölgesi de yakınında bir metro istasyonuna ulaşacak.

Hava kirliliği ile mücadele de olimpiyatlar sayesinde hızlanmış. Olimpiyat Komitesi'nin gerçekçi tehditleri ne denli işe yaramış bilmiyorum, çünkü öncesini bilmiyorum. Ama şehrin içinde bir sürü termik santral var. En azından onların bir çoğu uzaklara taşınacakmış.

...

Soğuklar arttı. Artık Beijing Mandarin School'a bisikletle gidemiyorum. Bırak orayı, 1 km ötedeki Fransızca derslerine bile bisikletle gitmek, kulakların donması demek.

Çin yeni yılı (6-7 Şubat) yaklaştıkça hazırlıklar da göze çarpıyor. Domuz yılı bitiyor, Fare yılı başlıyor. Şimdiden dükkanları fare resimleri, bibloları sarmış durumda.

Yılbaşı sönük geçmişti. Ancak Bahar Festivali de denen 6-7 Şubat'ın delicesine havai fişeklerle oldukça patırtılı geçtiği söyleniyor, göreceğiz.