25 Şubat 2007

Weblog özürlü olmak...


Söylüyorum da kimseyi inandıramıyorum ki. Tembelim kardeşim, tembel. Ha, son altı yıldır çalışmadığımdan değil ; ondan çok önceleri de
hatta Abbott'ta çok yoğun iş temposu içinde koştururken bile tembellik kanımdaydı.

Günlerdir, itiraf edeyim, iki aydır tek kelime yazmamışım sayfaya. Sadece okuduğum kitapları güncellemişim. Sanki sık sık yazıyormuşum gibi, iki yeni sayfa daha hazırlamışım.

Peki son iki ayda ne oldu. Aralık ayı sonlarında biten BAŞATDER'deki yemek kursunda, gönüllü şef asistanı olarak çalışmaya başladım. Şubat'ın başına kadar beş ayrı şefle birlikte olma şansını kazandım. İnanılmaz şeyler öğrendim. Bir sürü insanla tanıştım. Dernek yönetimi ile çok yakınlaştım. Sekreterlerinin ayrılmasından sonra birkaç gün sekreterlik bile yaptım. Yeri geldi bulaşık yıkadım, yeri geldi yemek notlarını yazıya döktüm. Türk ve Dünya mutfağından yemekler ve tatlılar öğrendim. Unlu Mamuller dersinde su börekleri, mekik kekler, poğaçalar tattım. Kilo almamak için yoğun bir mücadele verdim ve az da başarılı oldum. Son derece zevkli günler geçirdim kısacası. Sheraton Hotel, Keklik, Budakaltı, Etap Altınel Otel, Hotel Ambassadore ve Wok gibi gözde yerlerin şefleriyle mutfağı paylaşmak çok şeyler kazandırdı doğal olarak.

Diğer önemli gelişme ise, 4-2-4 'lerin ikinci dördü için yaptığımız tercihlerdi. Önümüzdeki dört yılı büyük ölçüde belirleyecek olan listeden sekiz destinasyon seçtik. Tabi Arjantin 'den geldiğimizden dolayı, bu kez daha zor yerler arasından yaptık seçimlerimizi. Tabi seçim sınırları daralınca, çok da zorlanmadık diyebilirim.

Nisan ayı gibi belli olacak bir sonraki durak. Hemen paylaşacağım bu sayfada sonucu. Şimdilik tek söyleyebileceğim doğu yarımküreden bir nokta olacağı.