06 Nisan 2005

Ülkemizi Tanıyalım

Burada kastedilen ülke Arjantin'dir. Sonuçta , ben de burada ekmek yiyorum değil mi? O kadarcık da kadir kıymet bilmek lazım. Hem ne zamandır, şu Arjantin'i anlat bir hele, yazdıklarını düzenlemeyecek misin, keşke yazar olsan da kitap yazsan, karı-kız durumları nasıl orada diyip, başımın etini didikleyen siz değil miydiniz, ey hayran kitlem. Hadi hodri meydan. Ben başlıyorum yazmaya, siz de yorum yazın bakalım cesaretiniz varsa. Yaz ulen!... , demesi kolay.


Dur, dur yazılar bitti, başlıyor galiba...

ARJANTİN

Başkan Nestor Kirschner'in de memleketi olan , güneydeki Santa Cruz eyaletinde yapılan arkeolojik çalışmalar, ülkede 13.000 yıl önce avcı-toplayıcı bir topluluğun yaşadığını ortaya koymuş. Bu insanlar, türleri 10.000 yıl önce tükenmiş vahşi güney amerika atlarını ve lamaları, bir tür deve kuşu olan ñandu gibi hayvanları avlayarak yaşamlarını sürdürmüşler.

Kayda değer bir nüfus olarak, tarihler 16. yüzyılın başları gösteriyor. Bu tarihlerde şimdi de az da olsa izleri kalan Mapucheler dışında, neredeyse tek bir temsilcisinin kalmadığı Tehuelcheler, Rampaslar ve Matacoslar gibi pampa yerlileri görülmeye başlamış. Onlar, sakin sakin yaşarlarken, ilk İspanyol Juan de Solis, ayak basmış Rio de La Plata nehrinin kıyılarına. Ancak, yöredeki yerliler direniş göstermişler, hem onu hem de adamlarını öldürmüşler. Belki bu nedenle, belki başka nedenle bilinmez, Magellan, tırsıp karaya ayak basmadan dümeni güneye kırmış, Atlas Okyanusu'ndan Pasifik'e bir geçiş yolu ararken, kendi adıyla anılan fırtınal Magellan Boğazı'nı bulup, yoluna devam etmiş.

1527'de Sebastian Cabot ve Diego Garcia, bu kez, dünyanın bu en büyük haliçinden (şimdi Bueos Aires'in karşıdan Montevideo'yu seyrettiği nehir ağzı oluyor), yukarıya yelken açıp , kuzeyde, Parana ve Paraguay nehirlerinin kesiştiği bölgede ufak bir yerleşim merkezi kurmuşlar. Burası da, geniş bir öngörüye sahip, ama silaha sahip olmayan, yerlilerce 2 sene sonra yerle bir edilmiş. 1536 yılında Pedro de Mendoza, çok büyük bir güçle, bugün San Telmo ve Boca semtlerinin ortasında kalan parkın olduğu bölgeye çıkmış ve ismi Santa Maria del Buen Ayre isimli yerleşkeyi kurmuş. Yerliler buranın icabına hemen bakmışlar. Böylece, Paraguay'ın güneyinde kalan bölgeler, uzun bir süre daha işgal edilmemiş ve keşfedilmemiş (?) olarak kalmışlar. Paraguay'ın bugünkü başkenti olan Asuncion'da İspanyollar , yerlilerle daha dostça bir ilişki kurabilmişlerdi, ki bu da onların en azından bu bölgede biraz daha tutunabilmelerini sağlamıştı.

Ve nihayet 1580'de Asuncion- Santa Fe şehirlerinden toplanan bir kuvvetin başında Juan de Garay, bu toprakları bir geldi, pir geldi. Bir çok sıkıntıya rağmen o ve halefi Hernando Arias de Saavedra zamanında şehrin güvenliği sağlandı. Bunlar devam ededursun, Şili ve Peru'dan Arjantin'in içlerine kolonileştirme amaçlı turistik turlar düzenleniyordu. 150 yıla yayılan ve İnka yollarını takip eden bu turlar sonucunda Jujuy, Salta, Cordoba, San Juan ve Mendoza gibi yerlerde şehircikler kuruldu.

1776 senesinde İspanya Krallığı , Arjantin, Şili, Paraguay, Uruguay ve Bolivya'nın bir bölümünü de içine alan, başkenti Buenos Aires olan Rio de La Plata Genel Valiliği'ni ilan etti. ÖZellikle liman sayesinde gücü artan burjuvazi, 1810'da devrimci bir hareketle, Rio de La Plata Birleşik Eyaletleri'ni ilan etti. Genel Vali tahttan indirildi. 1816 yılının mart ayında, eyaletlerin temsilcileri Tucuman'da biraraya geldiler. 9 Temmuz'da da İspanya'dan bağımsızlık ilan edildi. Bir grup ülkenin monarşiyle yönetilmesini talep ederken, diğer bir grup cumhuriyet idaresini istiyorlardı. Bunlar ülkenin yakın bir gelecekte içi savaşa gitmesi riskini de beraberinde getirdi doğal olarak.

Hiç yorum yok: