27 Aralık 2010

Boz Bulanık

Tipik Pekin soğuğu. Keskin, ısıran, kırmızı, tozlu. Sana kimse okunmuş kesme şeker vermemiş ki, sen aradığın yeri hemencecik bul. Sana Anadolu Lisesi sınavına girerken Eti Puf, üniversite sınavına girerken kuru soğan vermişlerdi zihin açar diye. İşte bu kadar açabilmiş. Ara dur. İçki-sigara satan dükkandaki kadına sor, cep telefonu için kart ve ıvır zıvır satan aileye sor, kuru temizlemede öğle yemeğinden kaldırdığın üşümüş tezgahtar kıza sor. O da bilmez.

Pekin soğuk. Ne geçen yıl erken bastıran kar var ne de şöyle hafiften de olsa bir yağmur. Bol toz, bol egzost dumanı, bol kömür kokusu. Elleri ceplerinden çıkmayan, çıkamayan işçiler var sokaklarda, otobüs duraklarında. Hemen yanıbaşında kızını okula bırakan, son model lüküs arabasının koltuğunda görünmeyen anne var. 

Kestaneci yok ne zamandır. Akupunktur ve bardak çekme hastanesinin köşesindeki kestaneci çocuk. Ben mi erken gidiyorum, o mu geç geliyor. Soğuktandır. Seyyar arabasının teknesinde minik siyah çakıl taşları, altında köz olmuş kızıl kömür, çakıl taşlarını toz şekere bulamış, aralarda tombul kestaneler. 1 jin'i bize 15 yuan, çinliye 15 kuai. Yani aynı, yani kazık yok. Gelsene bizim oralara diyorum. Niye ki diyor, gülümsüyor. 

Doktor Zhou, bugün 31 iğneyle benim üzerindeki akupunktur iğnesi rekorunu kırdı.  Ah o yirmiyedincisi olmayaydı iyiydi. Elektrik vermeyeydi iyiydi. Kıllı vücudumu anlaşılmaz ifadeleriyle izleyen Çinli yaşlı teyzeler olmayaydı iyiydi. 

3 yorum:

Unknown dedi ki...

Resme bayildim. Acilarini paylasiyorum arkadasim:) Bir gun oglen sadece kestaneci icin hastanenin oraya gidelim, Sonra donus yolunda sicacik kestanelerle elimizi isitalim, Pekin'in anlattigin o kuru sevimsiz sogugunu kiralim:)

Unknown dedi ki...

iyiymiş....

***tasanart*** dedi ki...

Merhaba Ertuğrul.Ben Beyhan.Öncelikle yüreğine ,ve yazım diline sağlık.Çok keyifliydi anlatımın.Sonrada geçmiş olsun.Bundan sonra bende yollardayım sizinle.sevgilerimle.