15 Aralık 2006

Manu Chao - Desaparecido

Bilmiyorum neden yüzüme yapışmıştı o gülümseme, gecenin bir yarısı dolmuşla eve giderken. Ta Hoşdere Caddesi'nin sonlarına kadar silemedim yüzümden. İçtiğim iki kadeh rakıdan mıydı, yoksa senelerdir göremediğim arkadaşlarımı görmekten mi? Kocaman bir oh çekmişim sanki, o kadar rahat girdim yatağa o gece. Aralığın yedisi, yıl ikibinaltı. Yer: Mülkiyeliler Birliği. Bu kez bayrağı ele alıp, bizi bir araya getiren , sevgili Demet. Gecenin sürprizleri: Havva, Eser, Şule ve Mübin. Eser dışındakiler de benim gibi çoluk çocuğa karışmış. Kiminin oğlu, kiminin kızı, evlerinde beklediler o gece onları. Ama onlar bize söz vermişlerdi. İyi ki de söz vermişler; uzun zamandır geçirdiğim en güzel gecelerden biriydi. Güldük, eğlendik, bazen tatsız bir habere üzüldük, birbirimizin cep telefon numaralarını kaydettik.

Johnny Cash - Ghostriders

Yemekler de güzeldi. masanın etrafını çeviren biz on kişi, daha ilk dakikadan o kadar çabuk unutuverdik etrafımızı, kahkahalar, yüksek sesle sohbetlerin restorandaki diğer masaları nasıl rahatsız ettiğini farketmedik. Zaten bir süre sonra, boş masalar da dolunca, kimse bizi umursamadı.

Elvis Presley - You Are Always On My Mind

Şakir, Konya'daymış iş için yetişemedi. Tolga'ya geç ulaşabildi Mustafa. Tuğrul, Polatlı'daydı. Leyla'yı ise geç akıl edebildik. Fakülteden arkadaşların toplanmaları artarak devam edecek.

Hiç yorum yok: