29 Ağustos 2009















Zaten biliyorsundur. Her yaz gidersin Ayvalığa. Ara sokaklarının, dar sokaklarının, hala bozulmadığını, turizmin getirdiği şehirli, bencil ve aceleci kalabalıklarının özünü yokedemediğini biliyorsundur. Yaşlı bir akasyanın gölgesinde yürüyen, gözleriyle ayrıntılarını tarıyan fotoğrafçıları görürsün. Nedir aradıkları? Ayvalık'ın ölümsüz ruhu mu? Tozlu dükkanında elindeki pantalonun söküklerini kalın camlı gözlüğü ile tamir eden terziyi mi? Kiliseden çevrilmiş, bahçesinde, duvar dibinde dinlenen, şortlarıyla, terlikleriyle oraya gelen turistleri seyreden yaşlılarını mı? Sakızlı kurabiye satan pastanenin önündeki kalabalıkları mı?

Hiç yorum yok: