25 Mart 2006


Oyun Grubunun "EN GURME BABASI" ödülünü alırken Posted by Picasa

24 MART 2006

Yine üst kattaki terbiyesizlerin, sabahın köründe mobilyaları çekerek yaptıkları gürültüyle uyandım. Zaten, kombinin kuruttuğu, PVC doğramaların iyice havasız bıraktığı evimizde, nefes almakta zorlanarak tatsız bir uyku geçirmişim. Bu da nereden çıktı şimdi.

Kızımın annesini çağırmasıyla, yanına gittim hemen. Annesini sordu her zamanki gibi. Ona işte olduğunu söyleyince, suratı asıldı yine. Çıkmak istemedi yatağından. Sonra gönlünü aldım, çıktı, üstünü değiştirdim, çişini yaptırdım, televizyonu açtım, o seyrederken ben giyindim. Çıktık beraber evden; anneannenin evine gittik. Kahvaltı, gazete okumak, beraber oyun derken, Serpil Abla da uyandı. Hep birlikte Kimlik'e gittik. Bu üçüncü gidişim. İnanılmaz bir indirim kampanyasındalar. "3 al 1 öde", "2 al 1 öde" gibi çılgın promosyonlar. Gayet kaliteli tişörtlerin üç tanesini yirmibeş, yirmialtı YTL'ye aldık. Bir sürü aldım tabi. Lara etrafta dolaşıp, son geldiğimizde beraberce koşturdukları çocuğu arayıp, nerede arkadaş diye sorup durdu. Ben bir iki tişörtü denerken, o da kabine girdi. Bir ara ben başka taraftayken, o, anneanne ve Serpil Abla'dan kaçıp, boş bir kabine girmiş, ardından da kapıyı sürgülemiş . Hemen gittim, allahtan uzatmadı da hemen açtı. Çıktık. Onları Atakule'nin köşesine bıraktım. Ben Armada'ya gittim. Biraz vitrin bakıp, üst kata, yemek yenilen bölüme çıktım. Dergilerimi okumaya başladım. Yan masadan üç TSM, okuduğum dergiyi görünce, benden dizüstü bilgisayarları için yardım istediler. İhtiyaçları olan programı netten bulup indirdim. Yarım saat muhabbet ettik, sonra Serkan ve diğerleri geldi. Bol bol gülüp eğlendik, işlerine döndüler. Ben biraz daha vitrin ve mağaza turladım, akşama sinema için bilet aldım ve Senem Annemlere geri döndüm. Saat dört buçuk gibi kızımı öpücüklerle öğle uykusundan uyandırdım. Yatakta biraz oynadık. Onu bırakıp, üstümü değiştirmeye eve gittim.

Yedi buçuk gibi Didem'i aldım Bakanlıklar'dan, Arjantin Caddesi'nde Sushico diye bir restorana gittik. Ortam güzeldi. yedi-sekiz aydan sonra ilk kez sushi yedim. Çok başarılı buldum, şarap da güzeldi. Ordan çıkıp, yine Armada'da sinemaya yetiştik. Paşabahçeden shot takımı aldık çok uygun fiyata. Mavi'den beyaz bir tişört bana, bir adet kemer Didem'e. Tarantino'nun prodüktörlerinden biri olduğu OTEL'e girdik. Beğendik. Erotizm, gerilimden baskındı.

Eve dönüşümüz geceyarısını buldu. Kızımızdan başka şey konuşamaz olduk. Çok özledik sıpayı.

23 Mart 2006

Türkiye'ye Veda...


Posted by Picasa

ARJANTİN GÜNLÜKLERİ 1

Alitalia'nın uçağının yere ne zaman ve nasıl konduğunu hiç anlayamadık, ikimiz de. Çok yoğun bir bulutun içinde alçalmaya başlamıştı uçak. Yağmurlu, rutubetli bir hava hakimdi Buenos Aires. Çıkış tünelinin hemen ucunda karşıladı bizi Cemal Kalay (kulakları çınlasın). Otuz küsur senedir Arjantin'de Kalay, eşi Monica ile İstanbul'da tanışmışlar. Neyse Kalay bizi bavullarımızı alacağımız yere götürdü. Aynı anda bir sürü denizaşırı uçak indiğinden, ana baba günüydü ortalık. Böyle olunca, bagajımızı almamız bir saati buldu. O kadar yorgunluğun üzerine çok kötü oldu bu tabi. Kalay, bizi çıkışa götürdüğünde, ilk kez diplomatik kimlik taşımanın avantajlarını gördük. Ne bavullarımız arandı ne de en ufak bir aksilik oldu. Dediğim gibi yağmur yaıyordu. Elçiliğin bir kaç ay içinde satacağı, meşhur dev Cadillac'a kurulduğumuzda, ağır ağır çalışan silecekler, ve yine ağır ağır gaza basan Kalay yüzünden az kaldı uyuyordum. Çevre yolundan Belgrano'ya ulaştık. İlk durağımız elçiliğimizdi. Bizi çok güzel karşıladıklarını söyleyebilirim. Çalışanların. Dört buçuk sene öncesinden bahsediyorum, ama sevgili Erkan ve Zeynep'in o ilk günki yakınlıkları ve sıcaklıkları, bizi o kadar rahatlattı ki. Öğle yemeğini orada yedikten sonra, İlker'in boşalttığı apartman dairesine yollandık. Bu daire, önümüzdeki ondokuz gün yuvamız olacaktı. Bir oda bir salon, köhne bir daireydi. İlker'in daha satmadığı bir iki eşyayı kullandık bu ilk günlerde. Bu daireyi pek te iyi hatırlamamamın bir nedeni de, daha ilk hafta başlayan bel ağrılarım oldu. Bu ağrılar ki, beni dört yıl yerden yere vurdu, haftalarca evden dışarı adım atamadım, kilo aldım, çok zor günler yaşadım. Neyse ki bugün hiç bir araz bırakmadı o illet.